“Sovyet kamplarının karanlık yüreğinin derinliklerine doğru hızla ilerleyen, tarihin yürek parçalayıcı olaylarından birine yapılan yolculuk…”
Çağdaş İngiliz romanında düzyazı üslubu en çok hayranlık uyandıran yazarların başında gelen Martin Amis, Stalin dönemini anlatan bir dizi kitap yazmış, döneme ait en acı hatıraları ise Görüş Evi isimli bu romanına saklamıştı. Görüş Evi: mahkûmların eşleriyle birlikte olabildikleri, yaşadıkları kabusun içinde cennetimsi, büyüleyici hatıralara ulaşabildikleri tek yer... Sovyetler Birliği’nin devlet kamplarında yaşamış eski bir mahkûm, yıllar sonra Amerikalı üvey kızı Venüs’e bir mektup yazar. Yıl 2004’tür, yaşadıklarının üzerinden yarım yüzyıldan uzun bir süre geçmiştir. Venüs’ün yaşadığı ABD, 11 Eylül’ün yaralarını sararken, 2004’ün Eylül ayında Beslan okulundaki katliamla sarsılan Rusya ise yeni sorunlarla karşı karşıya gelir. İkinci Dünya Savaşı sonrasına yaptığı yolculukta, 84 yaşındaki mahkûm, ağabeyi Lev’le yaşadıklarını ve ikisinin de âşık olduğu Yahudi güzel Zoya’ya olan tutkusunu anlatacak, Rusya’nın karmaşık tarihindeki bir sayfayı aydınlatacaktır.