Anton Çehov, diplerden gelen bir yazadır...
09.02.2025

Anton Çehov, diplerden gelen bir yazadır...

FATİH YILDIZ'IN yorumu ile Anton Çehov'un yazdığı "TAŞRALI" kitabı.

Anton Çehov, diplerden gelip yükselmiş bir yazardır. Kendisi hakkında şunları yazar:

"Köklü, soylu ailelerden gelen yazarların hiç pahasına elde ettiklerini benim gibi başka bir sınıftan gelenler gençlikleri pahasına ele geçirebilmişlerdir."

Bu sözler küçük bir kesimi rahatsız etse de eminim bir çoğunuz hak verecektir. Tırnaklarımızla bir yerlere gelirken feda ettiğimiz gençliğimiz, yani zamanımız, sağlığımız hatta geleceğimiz oluyor.

Çehov'un "Taşralı" ismiyle okuduğum eski nüsha bu kitabını "Hayatım – Bir Taşralının Hikâyesi" olarak bulabilirsiniz. Kitapta diğer klasik Rus yazarları gibi toplumsal bir eleştirisi var. Çehov, aristokrasiyi en sert biçimde eleştirilirken soyluların içi boş yaşam tarzını, çürümüş değerlerini ve çalışmaya karşı duydukları tiksintiyi açıkça gözler önüne seriyor. Buna karşın gerçek erdemin ve özgürlüğün çalışarak, üreterek kazanıldığını savunuyor. Bu yönüyle eser, toplumsal değişim ve bireyin kendi değerlerini inşa etme mücadelesine dair önemli bir vurgu yapıyor.

Günümüzde aristokrasi şekil değiştirse de yaşamaya devam ediyor. İçinde bulunduğumuz Türk toplumu ile de kıyas yapabileceğiniz keyifle okunabilecek bir eser.

Alıntılar :

"Rusya'nın başlangıç tarihi 862 idi, uygar Rusya'nın başlangıç tarihi ise, anladığıma göre, yok daha...

-Bana öyle geliyor ki, yaşamda bütün kötülükler aylaklıktan, can sıkıntısından, insanın içinde duyduğu boşluktan ileri geliyor; zaten başkasının kazancıyla geçinirseniz bunlardan da kurtulamazsınız

-Konforun, rahatlığın büyüleyici bir gücü vardır; iradesi güçlü olanları bile yavaş yavaş kendini çeker.

-Bütün insanlığın ilerlemesinin, evrensel ilerlemenin sınırları sonsuzdan geçer. Sınırını gereksinmelerimizle ya da geçici dünya görüşlerimizle çizdiğimiz «elde edilebilecek ilerlemeden söz etmek, kusura bakmayın ama, biraz tuhaf kaçıyor.

-Üstün yetenekli kimseler nasıl yaşıyacaklarını bilirler, onları yollarından kimse alıkoyamaz. Söz gelişi benim gibi sıradan insanlar ise ne yapacaklarımı bilmezler, ellerinden bir iş gelmez; onlara kalan tek şey, büyük toplumsal akımların varlığını hissetmek ve bu akımlara kapılarak sürüklenmektir.

-Dürüst adamın ruhu tebeşir gibi bembeyaz, düzgündür dedi. Günahkâr adamın ruhu ise sünger taşına benzer. Dürüst adamın ruhu bezir yağı gibi durudur, günahkârın ruhu ise katran gibi karadır. Bir insan çalışmalı, azap çekmeli, hastalık görmeli; çalışmayanlara, azap çekmeyenlere cennetin kapısı kapalıdır

-Her şey geçiyor, hayat da geçecek. Demek ki hiçbir şeyin lüzumu yok. Yahut yalnız özgürlük bilincine lüzum var çünkü insan özgür olunca hiç ama hiçbir şeye ihtiyacı olmaz.

hashtagkitap hashtagedebiyat hashtagçehov
2025/8

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.